Yine Yeşillendi Fındık Dalları

Bahar geliyor; kuru dallarda küçücük gözler birer birer patlıyor, minik çiçekler açıyor, taze yapraklar, narin kırgın başını uzatıyor. Kuru toprakların üstünde otlar, çiçekler görünüyor, papatyalar sarı beyaz endam ediyor, kuşlar yuva telaşına düşerek daha bir farklı cıvıldaşıyor. İnsan da tabiatla birlikte içinde kıpırtılar hissediyor bazen, bazen bu kıpırtılar başka yorgunluklar telaşlar arasında dalgalara kapılan kâğıttan bir gemi gibi ıslanıyor, yumuşuyor, çözülüyor bazen de dağılıveriyor. Bir martı kendine ekmek fırlatan adamın kafasının üstünden geçerken daha bir gayretli bağırıyor, karabataklar suyun yüzeyine yakın uçarken martıları ve adamı umursamaz görünüyor. Bir fabrikanın mesai düdüğü çalıyor, bir araç kornaya uzun uzun basıyor, yalnız kalmış bir ihtiyar son deminde belki rüyasını hayra yormak için eski bir türkü mırıldanıyor; “Yine yeşillendi fındık dalları ...